Genel Gündem

Ülkesine Yabancılaşan İnsandan Her Türlü Düşmanlık Beklenir

AK Parti Antalya İl Başkanlığının düzenlediği mahalle başkanları toplantısına katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, ülkesine, kültürüne, insanına yabancılaşan, kendisiyle sorunlu insanlardan her türlü düşmanlığın bekleneceğini söyledi. 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile birlikte AK Parti il teşkilatıyla buluşan Bakan Mahir Ünal, bu insanların kimi zaman aydın kisvesi altında, kimi zaman ise sanatçı kisvesi altında ama hep aynı şekilde karşımıza çıktıklarını ifade etti. 

Antalya turizmine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bakan Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak Antalya’ya bir ofis açacaklarını kaydetti. 

Ülkesine Düşmanlık Edenlerin Yanında Duranları Bu Millet İyi Tanıyor

“Bir ülkeyi ayağa kaldırmak, bir ülkeyi taşımak önce bulunduğunuz mahalleyi, bulunduğunuz ilçeyi, bulunduğunuz şehri ve yaşadığınız ülkeyi delice sevmekle mümkündür.

Eğer yaşadığınız ilçeyi, mahalleyi sevmiyorsanız ve orada bir aidiyet hissetmiyorsanız şehrinize de ülkenize de bir aidiyet hissetmezsiniz ve yabancılaşırsınız. 

Kalbinde sevgi olmayan, kalbinde iyilik bulunmayan ve kendisine, ülkesine, kimliğine yabancılaşmış, kendisiyle sorunlu olduğu için herkesle sorunlu olan insanlar tanıyoruz. 

Bu insanlar kimi zaman karşımıza aydın kisvesi altında çıkıyorlar, bu insanlar kimi zaman maalesef karşımıza sanatçı kisvesi altında çıkıyorlar ama hep aynı şekilde karşımıza çıkıyorlar. 

Bu ülkeye, bu toprağa, bu tarihe, bu kültüre düşmanlık eden kim varsa onların yanında yer alacak şekilde karşımıza çıkıyorlar. 

Bu millette onları çok iyi tanıyor. Bu iyi, mutlu insanlar, bu kendi halinde yaşayan, ailesini, şehrini, mahallesini, ilçesini, ülkesini, toprağını, bayrağını seven bu kendi halinde gizli kahramanlar onları çok iyi tanıyorlar. O yüzden bizim gönlümüz rahattır.” 

Bu Ülke Çok Buhranlar Yaşadı

“Onlar tarafından sadece temsilci olarak seçilmiş olan bizler, onların bu güzel emanetlerine sahip çıkmaya çalışıyoruz. İnanın sadece ve sadece size layık olmaya çalışıyoruz. Sizi hakkıyla temsil etmeye çalışıyoruz. Sizin bize sandıkta verdiğiniz emaneti liyakatle taşımaya gayret sarf ediyoruz. 

Bu ülke çok buhranlar yaşadı. Bu ülke son 150 yılını büyük alt üst oluşlarla, büyük buhranlarla, büyük kimlik krizleri ile geçirdi. Büyük sorunlar, büyük krizler yaşadık. Çünkü büyük medeniyetlerin, büyük davaların büyük meseleleri, krizleri, sorunları olur. 

Hamdolsun biz 13 yıldır bu sorunları çözerek, bu engelleri aşarak ve önümüze çıkan büyük krizleri yöneterek ve her seferinde daha da güçlenerek yolumuza devam ediyoruz. 

Şundan emin olun ki, her çözdüğümüz sorun, her aştığımız engel, her yönettiğimiz kriz bizi biraz daha güçlendiriyor. Bizi biraz daha deneyimli, biraz daha tecrübeli hale getiriyor. 

Bugün yaşadığımız sorunlara bakıp asla bir umutsuzluğa kapılmayın, asla karamsar olmayın, asla umudunuzu, inancınızı yitirmeyin ve kendinize güvenin, bu ülkenin potansiyeline ve gücüne güvenin, bu milletin o büyük medeniyetten miras olarak aldığı ve kalbinde bir ışık olarak taşıdığı o emanetin yerine ulaşacağından emin olun. 

O emanet bugün sadece Anadolu topraklarında bir insanlık adası olarak yaşatılıyor. Bugün bir güven adası olarak maalesef diğer dünyanın coğrafyalarında bu hassasiyetin kaybolduğunu esefle görüyoruz. 

Eğer bir mültecinin botuna ateş edecek kadar insanlığını kaybetmişse birileri ve eşref-i mahlûk olan insanı kendisi için sorun olarak görecek kadar ki o insan mazlum ise, o insan mağdur ise, o insan gadre uğramış ise, o insan kimsesiz kalmış ise ve eğer bunu yapabiliyorsa o zaman 2,5 milyon insanı bu topraklarda ağırlayan bizlerin ne kadar büyük bir şey yaptığımızı ve insanlığın üzerinde yükseldiği değerleri korumak için, insanlığı bu topraklarda yaşatmak için nasıl mücadele ettiğimizi daha iyi anlarlar.” 

Bir İnsanlık Adası Olarak Türkiye Dimdik Ayaktadır

“Bunlar bir şeyi fark etmiyorlar. Bir insanın ölümü bizim için insanlığın ölümüdür. Bir insanın ölümüne duyarsız kalırsanız, bir mazlumun çığlığına duyarsız kalırsanız, o mağduriyeti görüp başınızı çevirirseniz bütün insanlara başınızı çevirmişsinizdir demektir. 

Biz bizi yaşatan insani değerlerimizi kaybedersek insanlığımızı kaybederiz. İşte insanlığın bu ulvi değerleri nerede yaşatılıyor derseniz orası Anadolu’dur. Bugün Türkiye bir insanlık adası olarak dimdik ayaktadır.

Avrupa’da üç bin mülteci mi alsak, bin mülteci mi alsak, beş bin mülteci mi alsak, hadi bunları alalım da acaba Hristiyan olanları mı, eğitimli olanları mı alsak diye tartışıyorlar. Bunun adı insanlık değildir. Bunun adı ayrımcılık, ötekileştirme, insanın kendisine yabancılaşmasıdır ve tarih bunu yazacaktır. 

Tarih 2. dünya savaşında ve onun öncesinde bütün insanlık tarihi boyunca insanlığın değerlerine karşı yapılmış bütün saldırıları yazdığı gibi bunu da yazacaktır.” 

Kendi Toprağına ve Kültürüne Yabancılaşmış İnsandan Her Türlü Düşmanlık Beklenir

“Bu topraklar 2,5 milyon insana kucağını açtı ve en iyi şekilde misafir ediyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Konseyi Türkiye’de yapılan kampları ve buradaki mültecilere yönelik hizmeti en iyi hizmet seçti. 

Bizler bütün insanlık adına muhafaza edilmesi gereken en temel şeyin kalbimizdeki insanlık ve iyilik duygusu olduğunu bilen insanlarız. 

Eğer insan muhafaza edilmesi gereken en temel şeyin kalbimizdeki iyilik duygusu olduğunu unutursa her şeyi unutur. İnsan iyiliği unutursa insanlığı unutur ve insan kendisine yabancılaşırsa, kendi toprağına, kendi annesine, kendi atasına, kendi ecdadına yabancılaşır. Kendi toprağına, kendi kültürüne yabancılaşmış bir insandan da her türlü düşmanlık beklenir. 

Ülkesinin aleyhine deklarasyonun altına imza da atar. Kendi devletine katliam yapıyor da der. Fransa’da patlama olduğunda ve 129 kişi hayatını kaybettiğinde ‘Fransa Çocuklarına Ağlıyor’ manşetini atan gazete Türkiye’de patlama olduğunda ‘Katliam Ülkesi’ diye manşet atıyorsa kendisine yabancılaşmış, insanlığa, insani değerlere yabancılaşmış, kalbindeki iyilik duyusunu kaybetmiş, kendisiyle, inançlarıyla ve değerleriyle kavgalı olduğu için her şey ve herkesle kavgalı bir zihniyet şekli karşımıza çıkar.” 

Evlatlarınız Olarak Hiçbir Zaman Masanın Öbür Tarafında Olmadık

“AK Parti bu topraklarda, bu topraklara ait olan tarihi, kültürü, insanlığı, değerleri ve kalbimizde muhafaza ettiğimiz iyilik duygusunu temsil ediyor. 

Biz kendimize yabancılaşmadık ve yabancılaşmayız. Bizim hamurumuzu bu millet yoğurdu, bizim kumaşımızı bu millet dokudu, biz bir parti kurmadık, bu partiyi bu millet kurdu biz ise sadece tabelasını astık. Çünkü biz zaten sizin evlatlarınız olarak hiçbir zaman masanın öbür tarafında olmadık.” 

Rusya’yla Yaşanan Sorun Önümüzdeki Süreçte Kaçınılmaz Olarak Çözülecektir

“Antalya’mız turizmimizin başkentidir. Milliyeti belli olmayan bir uçağın angajman kuralları gereği düşürülmesiyle birlikte daha sonra o uçağın Rusya’ya ait olduğunun anlaşılması ile Rusya’yla aramızda çıkan bir sorun yaşama süreci oldu. Önümüzdeki süreçte de bu sorunun çözüleceğine ben tüm kalbimle inanıyorum. 

Uluslararası ilişkilerde devletler sorun yaşayabilir ama toplumların sorun yaşama diye bir durumu söz konusu değil. Nihayetinde biz Rusları ve Rus halkını seviyoruz. O yüzden burada herhangi bir şekilde uluslararası ilişkilerden dolayı yaşanan bir sorunu konuşabiliriz ama burada bir düşmanlık ya da nefret asla söz konusu değildir. 

Toplumlar arasında da böyle bir şey olmaz. O yüzden önümüzdeki süreçte bu sorun kaçınılmaz olarak çözülecektir diyorum.” 

Antalya’ya Ofis Açıyoruz

“Ama bu süreçte, Antalya’nın bu sorundan etkilenmemesi için yaklaşık 50 gündür çalışmalar yürütüyoruz. 

Hem pazarın çeşitlenmesi anlamında hem de Antalya’mıza dünyanın değişik yerlerinden gelecek turistlerle Rus turistin oluşturacağı açığı kapatmak için çalışmalar yürütüyoruz. 

Hem bütün dünyaya yönelik olarak 6 bin dolar uçaklara verdiğimiz yakıt desteği hem önümüzdeki süreçte EXPO 2016’nın oluşturacağı kaldıraç ile önümüzdeki süreçte biz bu sorunu aşacağımızı ve Antalya’nın pek fazla sorun yaşamayacağını düşünüyoruz. 

Burada sizinle bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. Bizim meseleye ne kadar önem verdiğimizin anlaşılması açısından biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak Antalya’da bir ofis açıyoruz.    

Turizm ile ilgili olan müsteşar yardımcımız ve ilgili bürokratlarımız Antalya’ya düzenli olarak gelip gedecekler ve Antalya’da hem sektörün hem sektör temsilcilerinin, belediyelerimizin, belediye başkanlarımızın burada yaşanan sorunlarının birinci elden takibi konusunda bundan sonra inşallah daha etkin ve daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in bize Kaleiçi’nde tahsis edeceği ofiste Dışişleri Bakanlığı ile birlikte çalışacağız.” 

Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal AK Parti Antalya İl Başkanlığının düzenlediği toplantının ardından yine il başkanlığı tarafından IC Green Otel’de düzenlenen turizm çalıştayına katıldı.