Genel Gündem

Çorlu'daki tren kazasında hayatını kaybeden 25 vatandaşımızı rahmetle yad ediyorum

TBMM Genel Kurulu'nda, grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Grup Başkanvekili Mahir Ünal, "Çorlu'daki tren kazasında hayatını kaybeden 25 vatandaşımızı rahmetle yad ediyorum." dedi.
Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük katliam ve en büyük insanlık trajedisi olan Srebrenitsa katliamının 26'ncı yılı olduğunu hatırlatan Ünal, "Bu katliamı kalbimizde acı bir hatıra, hafızamızda acı bir cümle ile hatırlıyoruz. Bir çocuğun cümlesiydi. 'Çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne?' diyen, ölümü kabullenmiş ama artık çaresizlikle acısını hafifletmek isteyen bir çocuğun çığlığıydı bu. Maalesef 8 bin 372 sivil, Ratko Mladic komutasındaki Sırp askerler tarafından hunharca katledildiler." ifadelerini kullandı.
Uluslararası Adalet Divanı'nın da Srebrenitsa'yı katliam olarak kabul ettiğini, Mladic'in ömür boyu hapis cezasına çarptırıldığını anımsatan Ünal, insanlığın hafızasının, Avrupa'nın kalbinde yaşanan bu insanlık trajedisini unutmaması gerektiğini vurguladı.
Özellikle CHP'nin, "sarayın savcıları, sarayın hakimleri, satılmış savcılar, satılmış hakimler" ifadeleri ile hakimler ve savcılar ile yargı üzerinde baskı oluşturduğunu ifade eden Ünal, şunları kaydetti:
"Bir hakim ya da savcının, karar verirken 'sarayın savcısı, sarayın hakimi' ya da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasında kullandığı şekliyle 'satılmış savcı, satılmış hakim' yaftasını yememek için bizim kararlarımız önlerine gittiğinde ciddi bir baskı yaşadıklarını gördüm. Mesela, bir genel başkan yardımcımızla ilgili, 'Yelloz köpek havlıyor.' ifadesini, bir hakim suç olarak kabul etmedi. 'Pis domuz.' ifadesini hakaret olarak kabul etmedi. Benimle ilgili yapılmış ağır hakaretleri hatta tehditleri yargıya taşıdım. Tamamıyla ilgili takipsizlik kararı verildi. Allah aşkına, nasıl oluyor da AK Parti yargı üzerinde baskı oluşturuyor? Her bir hakim ve savcımız son derece onurludur, tarafsızdır ve bağımsızdır. Onların onurlarıyla ilgili bu tür ifadeleri, 'satılmış, sarayın hakimi, sarayın savcısı' ifadelerini şiddetle reddediyorum. Yargı, Türkiye'de hiçbir dönem olmadığı kadar tarafsız ve bağımsızdır."
Genel Kurul'da daha sonra grup önerilerinin görüşmelerine geçildi.